Kusurlu Ürün, Beklenmedik Bir İade Süreci: Bir Hikaye
Bazen hayatta işler, bizim planladığımız gibi gitmez. Ve bazen bir ürün, aldığınız andan itibaren “yanlış” bir seçim gibi hissedilir. Bunu fark ettiğinizde ise bir soruyla karşılaşırsınız: “Kusurlu ürün kaç gün içinde iade edilir?” Ama bu basit bir soru değildir, çünkü arkasında çok daha fazlası vardır: hayal kırıklıkları, kararlar, duygular ve belki de unuttuğunuz bir şey…
—
O sabah, Elif yeni bir telefon almak için sabırsızlanıyordu. Uzun zamandır kullanmayı hayal ettiği model, sonunda indirimdeydi. Çeyrek yıl boyunca para biriktirdiği bu telefon, ona çok şey vaat ediyordu. Ama kutuyu açtığında, telefon ekranında belirgin bir çizik vardı. Bu, Elif’in içindeki tüm heyecanı bir anda söndürdü. Gözlerinde o belirgin hayal kırıklığı ve çaresizlik vardı. Şimdi ne yapacaktı?
Kafasında o kadar çok soru vardı ki, bir türlü hangi adımı atacağını bilemiyordu. Hızla interneti açtı ve araştırmaya başladı. Çeşitli forumlarda insanların benzer deneyimlerini paylaştığını görünce, kafasındaki belirsizlik biraz olsun dağıldı. “Kusurlu ürün, 14 gün içinde iade edilir,” diye yazıyordu. Ama yine de içi rahatlamamıştı. Telefonu alırken, herkesin harcadığı bu kadar parayı boşa harcamak ona zor geliyordu.
Bir süre sonra, Elif’i arayan sesi duydu: Onur, erkek arkadaşı.
“Ne oldu? Telefonu beğenmedin mi?” diye sordu Onur, alıştıkları gibi Elif’in derdine çözüm arayarak.
Elif telefonunu gösterdi. “Bak, kusurlu. Ekranda büyük bir çizik var,” dedi ve biraz da sinirli bir şekilde.
Onur, telefonu inceledi ve gözlerinde bir çözüm arayışı belirdi.
“Bu kadar basit. Ürünü iade et. Garantiye sokma, direkt olarak yeni bir tane al. Yeter ki senin için doğru olanı yapalım. Zaman kaybetme,” dedi Onur.
Elif, Onur’un çözüm odaklı yaklaşımına hayran kaldı ama bir yandan da üzgündü. Onur çözümle hemen ilgileniyor, ama Elif’in içinde, kaybolan paranın yarattığı o duygusal boşlukla başa çıkmak zordu.
—
Kadınlar bazen, bir ürünün arkasındaki duygusal bağla, kaybedilen parayla, zamanla ilgilenirken; erkekler daha çok çözüm odaklı yaklaşıyorlar. Elif’in içinde kıpırdayan o duygular, aslında ürünün ne kadar kusurlu olduğuyla ilgili değildi. O, yalnızca onca uğraşın, çabanın, belki de hayallerin ardında, böyle bir şeyin çıkmasından dolayı yaralanmıştı.
“Ben bunu çok sevmiştim ama Onur haklı… Kendi huzurum ve rahatım için bu telefonu iade etmem gerek,” diye düşündü Elif. Bir karar vermek zorundaydı. Ve bu karar, yalnızca ürünle ilgili değildi. Zihninde yaşadığı hayal kırıklığından, şimdi huzura ulaşma yoluna doğru bir adım atıyordu.
Onur ise, her şeyin bir çözümü olduğuna inanan ve her zaman adımlarını buna göre atan biri olarak, her zaman olduğu gibi, olaya pragmatik bir şekilde yaklaşmıştı. Kendisinin bile, bir başkasının duygusal olarak tepki gösterdiği bir durumda bu kadar hızlı çözüm önerisi sunduğuna şaşırdı.
—
Elif, nihayet o günün akşamı ürünü iade etmek için hazırlıklarını yaptı. Telefona son bir kez göz attı. Bir kez daha üzülerek “güle güle” dedi. Belki de bunun üzerine başka bir telefon alacak, belki de hayallerindeki telefonu sonunda sahip olacaktı. Ama şimdi, kararını almıştı: Kusurlu ürünü iade edecekti.
İade süreci, gerçekte düşündüğü kadar zor olmadı. Onun için asıl önemli olan, kararını verirken ne hissettiğiydi. Çünkü bazen, hayat bir şeylerin beklentilerimizi karşılamadığı anlarda, sorularımızın ötesinde duygusal bir hesaplaşma yapmamızı istiyor. Bu hesaplaşma, bir telefonun ekranındaki çizikten çok daha fazlasını anlamamıza yardımcı oluyordu.
—
Sizde benzer bir durumda kaldığınızda, duygusal olarak zor bir karar verme aşamasına gelirseniz, çözümün yalnızca işin pratik kısmı olmadığını unutmayın. Bazen, adımlarınızı attığınızda yalnızca ürün değil, o kararın arkasındaki duygularınız da iyileşir.
Peki siz, kusurlu bir ürünle karşılaştığınızda nasıl bir yaklaşım sergilersiniz? Çözüm odaklı mısınız, yoksa duygusal olarak bu süreci nasıl geçirirsiniz? Yorumlarınızı bekliyorum.