ITIL: Edebiyatın Yönlendirdiği Bir Süreç Yönetimi Sanatı Kelimenin Gücü ve Anlatıların Dönüştürücü Etkisi Edebiyatın gücü, kelimelerin ötesine geçer; bir anlatı, sadece sözcüklerden oluşmaz. İnsanın zihninde canlanan her karakter, her düşünce ve her duygu bir yolculuğa çıkar. Anlatıların dönüşüm gücü, her kelimenin birer araç gibi kullanılarak bir hikayeyi inşa etmesindedir. Edebiyatçı olarak, bir hikayede olduğu gibi, hayatın her alanı da birer anlatıdır. İşte, ITIL (Information Technology Infrastructure Library) da, aslında bir süreç yönetimi hikayesidir. Bazen teknik dünyada oldukça soğuk ve mekanik görünen bu kavram, kelimelerin ve stratejilerin bir araya geldiği, insanları anlamak ve etkilemek adına edebiyatla benzerlik gösterir. ITIL: Bir Strateji…
Yorum BırakKategori: Makaleler
Istakoz Pişerken Acı Çeker Mi? Tarihin Kırılma Noktalarında Etik Bir Sorgulama Tarihçi olarak, geçmişin izlerini günümüzle ilişkilendirerek anlamaya çalışırken bazen en sıradan olaylar, büyük dönüşümlerin ve toplumsal değişimlerin yansıması olur. “Istakoz pişerken acı çeker mi?” sorusu da bu tür bir sorudur. Bu soruya sadece biyolojik ya da fiziksel bir açıdan yaklaşmak, bir bakıma bugünün toplumsal değerlerinin ve etik anlayışlarının evrimini gözden kaçırmak olur. Bu yazıda, ıstakozun pişme sürecinin ötesinde, insanlığın acı ve canlılık algısını tarihsel bir bakış açısıyla inceleyeceğiz. Geçmişten günümüze, hayvanların acı çekip çekmediği meselesi, sadece biyolojik bir soru olmaktan çıkıp, toplumsal, kültürel ve etik bir soruya dönüşmüştür. Tarihsel…
Yorum BırakiPhone Uygulama Arşivi Nasıl Kapatılır? Ekonomik Bir Bakışla Kaynakların sınırlılığı gibi temel ekonomik ilkeler, aslında günlük hayatımızdaki çok sayıda teknolojik tercihe de yansıyor. Bizler, cihazlarımızdaki işlevleri seçerken — örneğin bir özelliği kullanıp kullanmamaya karar verirken — zaman, dikkat, güvenlik gibi sınırlı kaynakları yönetiyoruz. Bu yazıda, Apple iPhone’larda yer alan Uygulama Arşivi (App Library / Uygulama Kitaplığı) özelliğini ele alacağım: tarihsel arka planı, günümüzdeki tartışmaları ve tabii ki “nasıl kapatılır?” sorusunu. Bu sayede, bu teknolojik tercihlerin aslında bireysel verimlilik, kullanıcı memnuniyeti ve teknoloji piyasasının dinamikleriyle nasıl örtüştüğünü göreceğiz. Tarihsel Arka Plan: Uygulama Arşivi Neden Geldi? iPhone’un ana ekranı uzun süre boyunca sabit sayfalardan ve klasörlerden…
Yorum Bırakİstanbul Aksaray İlçesi Nereye Bağlı? Merhaba arkadaşlar — birlikte bir semtin, bir mahallenin hatta kent dokusunun nasıl bir kimlik kazandığını, zamanla nasıl dönüştüğünü konuşalım. Bugün ele alacağımız yer sizlerin de bildiği üzere olan Aksaray (İstanbul). Ama “Aksaray İstanbul’da nereye bağlı?” sorusunun ötesine geçerek, bu bölgenin kökenlerine, günümüz işlevine ve geleceğe dair potansiyellerine birlikte bakmak istiyorum. — Kökenler ve İdari Bağlılık İstanbul’un Avrupa Yakası’nda yer alan Aksaray, resmi olarak Fatih ilçesine bağlı bir semttir. ([Manisa Haber Gazetesi][1]) Aksaray, Vatan Caddesi ile Millet Caddesi’nin kesiştiği noktaya yakın konumda, merkezi ulaşım akslarının tam ortasında bulunur. ([HaritaTR][2]) Bu idari bağlılık, semtin İstanbul’un merkezinde yer alması nedeniyle hem…
Yorum BırakGün Işığı Ayrı mı Yazılır, Bitişik mi? Dilin Evrimi ve Toplumsal Değişimler Geçmişi Anlamak, Bugünü Kavramak Bir tarihçi olarak, dilin zaman içindeki evrimini anlamak, geçmişin izlerini bugüne taşımak gibidir. Her kelimenin, her terimin ardında bir tarih yatar ve dil, toplumsal değişimlerin en net izlerini taşıyan bir aynadır. Bu bağlamda, “gün ışığı” gibi basit bir ifadenin nasıl yazıldığını sorgulamak, aslında toplumların düşünme biçimlerinin ve dilin tarihsel dönüşümünün izlerini sürmek anlamına gelir. Günümüzde, “gün ışığı”nın nasıl yazılacağı sorusu bile, dildeki evrimi, dil bilgisi kurallarındaki değişimleri ve toplumsal yapının dil üzerindeki etkisini anlamamıza yardımcı olabilir. Bu yazıda, “gün ışığı”nın ayrı mı yoksa bitişik…
Yorum Bırak“Galatasaray Adası” Nasıl Yazılır? Tarihî Arka Planı ve Yazım Tartışmaları Bir tarihçinin gözünden: İsimler, mekânlar ve yazım Geçmişin izini sürerken, bir coğrafî mekânın adı bile bize zamanın, siyasetin, kültürün ve dilin dönüşümünü gösterebilir. Yazılı metinlerde bir ada isminin nasıl yazıldığı, sadece bir imla meselesi olmaktan çıkar; kimlik, aidiyet ve normlarla yüzleşme aracı haline gelir. İşte bu bağlamda “Galatasaray Adası” ifadesi incelendiğinde, hem tarihî kökenler hem bugünkü kurumlaşma hem de dilsel yazım kuralları bir arada anlam kazanır. Adanın tarihî kimliği ve adlandırma süreci Galatasaray Adası, İstanbul’un İstanbul Boğazı’ndaki Kuruçeşme sahilinin yaklaşık 165 metre açığında yer alır. [1] Osmanlı döneminde, 1872 yılında II. Abdülaziz…
Yorum BırakBaşlık: “Lahoz balığı Yasak mı? Denizlerin Kırılgan Kahramanı Üzerine Bir Sohbet” Merhaba dostlar! Deniz kenarında bir akşamüstü… Hafif bir rüzgâr ve dalga sesi eşliğinde, balıkçı teknesinin yanaşmasını izlerken aklıma gelen soru şuydu: “Lahoz balığı gerçekten yasak mı?” Bu basit gibi görünen soru, aslında gökyüzü kadar geniş; sürdürülebilirlikten geleneksel balıkçılığa, hukukî düzenlemelerden bireysel etik tutumlara kadar uzanıyor. Gelin birlikte dalışa geçelim, bu türün kökeninden bugüne ve geleceğe doğru… — Kökenler: Lahoz Balığının Hikâyesi Lahoz balığı, bilimsel adıyla Epinephelus aeneus, özellikle Akdeniz ve Ege sularında yer alan, kayalık bölgeleri ve resifleri tercih eden bir tür. ([ahalim.com][1]) Geçmişte bol bulunan bu balığın öyküsünde,…
Yorum Bırakİnsan Oğlunun Nasıl Yazılır? Tarihten Günümüze Bir Dilsel Yolculuk Tarih, sadece eski olayların kaydından ibaret değildir. Geçmişin her izini, bugüne dair anlamlar ve dersler barındırır. Bir tarihçi olarak, tarihsel olayları ve kültürel dönüşümleri anlamaya çalışırken bazen, günümüzle geçmiş arasındaki ince bağlantıları keşfetmek de en ilginç ve öğretici anlardan birini oluşturur. Bazen bir kelimenin, bir ifadenin, bir yazım biçiminin ne kadar derin bir geçmişi olabileceğini düşündüm. “İnsan oğlunun nasıl yazılır?” sorusu da işte bu tür bir sorudur. Bu basit ama bir o kadar derin anlam taşıyan bir sorunun arkasında tarihsel bir yolculuk yatmaktadır. Geçmişin İzleri: Dilin Evrimi ve İnsan Oğlu Dil,…
Yorum Bırakİlliyet Bağı Suçun Unsuru Mu? Antropolojik Bir Bakış Kültürler, insanlık tarihinin binlerce yıllık evriminde şekillenen, çok boyutlu ve derin anlamlar taşıyan yapılar olarak karşımıza çıkar. İnsanlar, zamanla ritüeller, semboller, topluluk yapıları ve kimlikler aracılığıyla birbirleriyle ilişkiler kurmuş ve bu ilişkiler, hukuki ve etik normları da etkilemiştir. İlliyet bağı, bir suçun meydana gelmesindeki neden-sonuç ilişkisidir, ancak bu kavram, farklı kültürlerde ve toplumlarda nasıl şekillenir? Suçun doğasına dair kültürel bir bakış açısıyla, illiyet bağının suçun unsuru olup olmadığını tartışmak, bizi sadece hukukun sınırlarına değil, aynı zamanda insan ilişkilerinin, kimliklerin ve değerlerin kökenlerine götürür. İlliyet Bağı ve Suç: Temel Kavramlar Hukuki açıdan bakıldığında,…
Yorum Bırakİkonografi Kelimesi Hangi Kökten Türemiştir? Anlamı ve Edebiyatla İlişkisi Edebiyat, yalnızca kelimelerin bir araya gelişinden doğan bir dünya değildir. Kelimeler, bazen birer sihirbaz gibi, bizleri farklı dünyalara taşır, bilinçaltımızı uyandırır ve hayal gücümüzü özgürleştirir. Bir kelime, tıpkı bir simge gibi, içerdiği derin anlamlarla zihinlerde yer eder. Bu bağlamda, ikonografi kelimesinin kökeni, her bir harfin arkasında yatan anlamları çözümlemek isteyen edebiyatçılar için ilginç bir keşif sunar. Kelimelerin gücü ve anlatıların dönüştürücü etkisi, ikonografinin bir kavram olarak gelişimiyle de paralellik gösterir. Peki, ikonografi kelimesi hangi kökten türetilmiştir? Bu terimi edebi bir perspektiften ele alırsak, nasıl bir anlam evrimi gözlemleriz? İkonografi ve Dilin…
Yorum Bırak